Results for 'Neden'

67 found
Order:
  1. Felsefeye karşi felsefez neden bi̇li̇msel.Felsefe Ve Neden Hans Reichenbach - 2006 - In Mustafa Günay & Arslan Kaynardağ (eds.), Arslan Kaynardağ'a Armağan: Türkiye'de Felsefenin Kurumsallaşması. İlya. pp. 330.
    No categories
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2.  14
    Müslümanlar Neden Teröre Alet Oluyorlar?Ramazan BİÇER - 2018 - Kader 16 (2):229-240.
    The Thesis states Global Terrorism, is a global project that has no direct place or time is an interesting approach. Although the reason of terrorism has been come down to difference between civilizations and religions; that is not the case. Another reason which is argued is that Muslims are unable to integrate into Western societies. However this is not unique to Muslims, it is also a problem for non-Muslim immigrants. Another problem is whether Islam is compatible with democracy or not. (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  3. Neden Cumhuriyet.Ahmet Kuyaş - 1998 - Cogito 15:114-118.
    No categories
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4.  17
    Descartes Neden Gerçek Bir Skeptik Değildir?Nurten Öztanrıkulu Özel - 2019 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 9 (9:2):419-436.
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5.  6
    Neden filozof yok?Mehmet Emin Erişirgil - 1957 - Ankara,: Dağıtma yeri: Maarif Yayınevi.
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  6.  7
    Bilinç Neden Bir Yanılsama Olamaz?Aykut Alper Yılmaz - forthcoming - Beytulhikme An International Journal of Philosophy.
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7. Aristoteles’in Dört Neden Kuramının Günümüz Biyolojisi Açısından Önemi.Özlem Yilmaz - 2013 - FLSF Felsefe Ve Sosyal Bilimler Dergisi 16 (16):221-230.
    Felsefe tarihinin hiç şüphesiz en önemli filozoflarından biri olan Aristoteles (M.Ö. 384-322), aynı zamanda bilim tarihinin de en önemli kişilerindendir. Yaşadığı dönemde henüz bilim ve felsefe ayrılmamıştır; bununla birlikte Aristoteles, bilimsel ve sistemli düşünmenin, örnekleme yapmanın, bilim insanının doğaya öğrenmek için yaklaşmasının ilkelerini, ilk kez bu derece düzenli şekilde ortaya koyan kişi olmuştur. Dört neden kuramı söz konusu ilkelerin temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmada günümüz biyolojisinin en kapsamlı tartışmalarından biri olan ‘fenotipin ne olduğu ve nasıl oluştuğu’ konusunun, Aristoteles’in dört (...) kuramı ile ilişkisi incelenmiştir. Genotip, fenotip ve çevrenin son derece karmaşık yolları içeren etkileşim ağı, araştırılması için birden fazla nedensel sorgulamayı gerektirir ki bu sorgulama bir anlamda Aristoteles’in dört neden kuramının, maddi, formel ve fail nedenlerinin bir arada sorgulanmasına benzerdir. (shrink)
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8. Neden başörtüsü?Metin Karabaşoğlu (ed.) - 1987 - Cağaloğlu, İstanbul: Yeni Asya Yayınları.
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9.  8
    Orta Çağ Felsefesi Neden Çalışılır?Fırat Çelebi - 2021 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 11 (11:4):1953-1972.
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  10. Avrupa Topluluğu Neden Anayasal Bir Çerçeveye Gereksinim Duyuyor.Jürgen Habermas - 2001 - Cogito 26:69-84.
    No categories
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  11.  10
    Metafizik'te İlke ve Neden Kavramları Bağlamında İlk Muharrik(ler)in Tekliği ve Çokluğu Sorunu.Mehmet Murat Karakaya - 2020 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 10 (10:3):909-934.
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  12.  20
    Nef'î Felek Ile Neden Söyleşmiyor?Muhammet Nur DOĞAN - 2015 - Journal of Turkish Studies 10 (Volume 10 Issue 8):2373-2373.
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  13.  14
    Platon Homerosu Neden Sevmezdi?Aylin Çankaya - 2020 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 10 (10:4):1495-1512.
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  14. Tinsel Bilimlerin Yöntemi Olarak Hermeneutiğin Tarihsel Seyri ve Pozitivist Anlayışın Neden Olduğu Yöntemsel Kriz.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2020 - Ankara, Türkiye: Gece Kitaplığı.
    Hermeneutik tarihsel süreç içerisinde hukuk, teoloji, tarih, sanat ve felsefe gibi çeşitli alanlarda farklı şekillerde tanımlanmış ve kullanılmış bir kavramdır. Bu doğrultuda, hermeneutiğin tam olarak belirlenebilmesi amacıyla, hermeneutik kelimesinin kökenine ve bu disiplinin tarihine mümkün olduğunca öz bir şekilde bakma gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Çünkü hermeneutik disiplinini tek bir perspektiften değerlendirmek, onun temel gerçekliğini anlamamıza engel olacak çarpıtmaların gün yüzüne çıkmasına sebep olabilir. Genel anlamda bir ifadenin, anlamın, metnin ya da sanat eserinin belirli bir çerçeve içerisinde yorumlanması olarak değerlendirilen hermeneutik, felsefe (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  15.  28
    Metni Döneminde İncelemek: Masdariyecizâde Hüseyin Efendi’nin Teslîs-i Zâviye ve Kavs Risalesini Neden Yanlış Anladık?Zehra Bilgin - 2023 - Nazariyat, Journal for the History of Islamic Philosophy and Sciences 9 (1):73-96.
    Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn hocalarından Masdariyecizâde Hüseyin Efendi 1238/1822’de doksan dereceden küçük bir açının Eukleides geometrisi yöntemleriyle üç eşit parçaya bölünmesine dair antik prob- lem hakkında bir risale kaleme alır. Risale, köklerini Antik Yunan’da bulan bu meşhur problemin Eukleides geometrisinin araçları olan çizgilik (işaretsiz cetvel) ve pergel kullanılarak ulaşıldığı düşünülen çözümünü içerir. Ayrıca, sunulan ispat Mühendishâne eğitim kadrosunun her birinin onayını gösteren imzalarla kayıt altına alınmıştır. Akademik literatürde bu risaleye dair yapılan değerlendirmelere bakıldığında, çözümde kullanımı sınırlandırılmış araçlarla bir sonuca ulaşılamayacağının Hüseyin (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  16. David Hume’un Kozmolojik Argüman Eleştirisi.Soner Soysal - 2016 - Ethos: Dialogues in Philosophy and Social Sciences 9 (1):77-96.
    David Hume’un Doğal Din Üzerine Diyaloglar kitabı, başlığının da ima ettiği gibi, vahiy metinlerine başvurmadan Tanrı’nın varlığına ve niteliklerine ulaşılıp ulaşılamayacağını araştıran bir metindir. Metin boyunca, felsefe tarihinde de gördüğümüz, iki ana yaklaşımı temsil eden iki temel argüman sunulur. Bunlardan ilki, a priori yaklaşımı temsil eden kozmolojik argümandır. Diğeri ise, a posteriori yaklaşımı temsi eden zeki tasarım argümanıdır. Bu yazıda, Hume’un, diyalogdaki Philo karakteri üzerinden ortaya koyduğu, kozmolojik argümana yönelik eleştirileri ele alınıp, böyle bir argümanın neden Tanrı’nın varlığı ve (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  17. Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı ve Rölativizm Tartışması.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2019 - İzmir, Türkiye: İKSAD Yayınevi.
    Thomas Kuhn’un 1962 yılında yayımlamış olduğu “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı kitabı bilimsel gelişme, bilimin doğası ve bilimsel bilginin özerkliği gibi çeşitli bilim felsefesi konularında alanında rölativist ya da göreci bir anlayışa katkıda bulunarak bilimin sarsılmaz statüsüne zarar verip vermediğine yöneliktir. Kuhn’un rölativistlikle suçlanmasına yol açan argümanlardan ön plana çıkan ikisi; iki farklı rakip paradigmaya bağlı olan kuramların kıyaslanmasının mümkün olmadığını ileri süren metodolojik eşölçülemezlik argümanı ile kuramdan bağımsız nötr gözlem önermelerinin olamayacağını belirten gözlemlerin kuram yüklü olduğu savıdır. Kuhn bu argümanlar (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   4 citations  
  18. Freud Ve Ahlak Düşüncesi Freud And Moral Reflection.Richard Rorty - 2010 - Ethos: Dialogues in Philosophy and Social Sciences 3 (2).
    Freud, kendini Kopernik ve Darwin’in de dahil olduğu merkezsizleştirici düşünce hareketi içinde görmekteydi. Ünlü bir pasajında, psikanalizin, “egoya kendi evinin bile efendisi olmadığını, ancak aklında, bilinçten uzak bir biçimde olup bitenlerin kıt bilgisi ile yetinmesi gerektiğini kanıtlamaya çabaladığını” söyler. Kendimizin önemli olduğu hissi veya özdenetim duygumuz, gerçekten kendimize karşı şeffaf olduğumuz inancına mı dayanmaktadır? Bilinç dışının keşfi neden arzularımızın keşfine değersizlik eklemek zorundadır?Freud thought of himself as part of the same “decentering” movement of thought to which Copernicus and Darwin (...)
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  19.  21
    (Fr-)Enemies: Antisemitism and Anti-Islamism in Christian Zionism.Ömer Kemal Buhari̇ - 2019 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 23 (3):1315-1330.
    Çalışma Hıristiyanlığın Protestanlık mezhebinden doğan, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde kümelendiği gözlemlenen, İsrail’i ve Yahudileri orantısızca desteklemesiyle bilinen ve aynı zamanda İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanca yaklaşımları haiz “Hıristiyan siyonistlerini” ele almaktadır. Hareketin mahiyeti, doğuşu, teolojisi, faaliyetleri ve kendisinde mündemiç olan antisemitizm ile anti-İslamizm olguları incelenmektedir. Bulgulara göre, Hıristiyan siyonizmi çeşitli açılardan bakıldığında bir anomali teşkil etmektedir. Bunlardan en önemlisi, Yahudilerin ve Hıristiyanların yüzyıllarca birbirlerine en üst seviyede düşmanlık etmiş olan iki topluluk oluşudur. Hıristiyan siyonistler dünya tarihini Mesih’in zuhuruyla birlikte kurulacak (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  20.  9
    Milli Bilincin İdame Ettiricisi Olarak Din: Sovyet Azerbaycan'ında İslam.Behram Hasanov - 2018 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22 (3):1563-1578.
    XIX. Yüzyılın sonları ve XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan'da entelijansiya arasında milli bilinç ortaya çıkmış olsa da Sovyet dönemiyle birlikte bu süreç kesintiye uğramış ve toplumsal tabana yayılamamıştır. Sonuç olarak, var olan “Müslüman Kimliği”, Azeri toplumu için temel bir kimlik bağı olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Entelijansiyanın tasfiyesi ile birlikte, kullandıkları sloganlar ve milliyetçi semboller de ortadan kalkmış, Türk milliyetçiliği Azerbaycan'da bir ideoloji olarak varlığını koruyamamıştır. Sonuç itibariyle, politik-ideolojik milliyetçilik ve onun sloganları, milli bilinci canlı tutma imkanından yoksun bırakılmıştır. Bu makalede, (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  21.  11
    The Evaluation of Current Sharecropping Practices on Hazelnut Orchards within the Framework of the Musaqat Agreement in Hanafi School.Salih Ülev, Mervan Selçuk & Nazan Li̇la - forthcoming - Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi:1-27.
    Tarımsal üretim pek çok ekonomide olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir paya sahiptir. Özellikle fındık, çay ve yaş meyvelerin üretimi yakın tarihe kadar bilinçsizce gerçekleştirilse de günümüzde üretim imkânlarının gelişmesi sayesinde az maliyetle yüksek verim alınabilmektedir. Fakat başta miras yoluyla arazilerin bölünmesi, köyden şehre göç olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı ya tarım arazileri sahipleri tarafından terk edilmekte ya da yarıcılığa verilmek suretiyle işlenmeye devam edilmektedir. Halk arasında yarıcılık olarak bilinen bu ortaklıkların temeli, fıkıhtaki müzâraa ve müsâkāt ortaklıklarına dayanmaktadır. Bu çalışmanın (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  22.  23
    Özgürlük Yanılsaması: Marx ve Rousseau.Yildiz Silier - 2016 - Istanbul, Turkey: Yordam Ki̇Tap.
    Kapitalizm, bireysel özgürlüğün son durağı mı? Liberal kuramcılar diyor ki: "Serbest piyasa ekonomisi, belki eşitlik, kardeşlik ve adalet sağlayamıyor ama hiç olmazsa özgürlüğü garanti altına alıyor." Özgürlüğün, tüketicilerin marka seçme özgürlüğüne ya da soyut vatandaşların eşit yasal haklarına indirgenemeyeceğini düşünüyorsak, liberalizmin ilk eleştirmenlerinden Rousseau ve Marx'ın alternatif özgürlük anlayışlarından hâlâ öğreneceğimiz çok şey var. Çoğumuz, ya özgürlüğü kuralsızlık olarak tanımlayıp, mutlak özgürlüğün hiçbir toplumda var olamayacağını düşünüyoruz, ya da özgürlüğü "özel alan" içindeki serbestliğe indirgeyip, kendimizi özgür hissetmenin özgür olmak için (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  23.  16
    Buda’nın Vaazı Adlı Konuşması Üzerine Bir Değerlendirme Ateş.Necati Sümer - 2020 - Tasavvur - Tekirdag Theology Journal 6 (2):1165-1188.
    Budizm, Hinduzim’e tepki olarak ortaya çıkan bir inanç sistemidir. Buda, bu dinin kurucusudur. Budizm daha çok Buda’nın hayatı ve görüşleri çerçevesinde şekillenir. Özellikle Buda’nın vaazları bu dinin yayılmasını sağlayan önemli konuşmalardır. Bu çerçevede Ateş Vaazı Budistler arasında önemli bir yere sahiptir. Ateş simgesi ile özdeşleşen bu vaaz, Budizm için bir kırılma eşiğidir. Bu vaazdan sonra yüzlerce keşiş Buda’nın yolunu izler. Genel olarak dini ve felsefi bir içeriğe sahip olan vaaz, keşişleri kurtuluşa davet eder. Buda bu vaaz aracılığıyla kendi yaşam serüvenini (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  24.  30
    Çin Halk Cumhuriyeti-Hindistan Sınır Sorunlarının Yerel, Bölgesel ve Küresel Faktörler Bağlamında Analizi Doğu Ladakh Örneği.Ahmet ÜÇAĞAÇ & Duygu Kalkan - 2023 - Akademik İncelemeler Dergisi 18 (2):285-307.
    Küresel güç mücadelesinde ağırlık merkezinin son yıllarda Asya-Pasifik’e kaymasıyla birlikte, 21. yüzyılın yükselen iki gücü olan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ile Hindistan arasındaki rekabet de önemli ölçüde arttı. Hindistan’ın 1947’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanması ile Çin’in Komünist bir Halk Cumhuriyeti olarak 1949’da kurulmasından günümüze dek aralarında süregelen sınır anlaşmazlıkları, iki ülke arasındaki ilişkiyi belirleyen en önemli konuların başında gelmektedir. İki ülkenin de geçmişinde Batı’nın aşağılayıcı müdahalelerine maruz kalmış olmasının yanında bu dönemde uluslararası siyasete hâkim olan iki kutupluluğun dünya barışına hizmet etmeyeceğine (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  25.  24
    Z Kuşağı ve Influencer Etkileşiminin Dini ve Kültürel Değerler Kapsamında Değerlendirilmesi.Feyza Dalayli - 2023 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 27 (3):769-785.
    Popüler kültürün oluşturulup güçlendirildiği, dini konuların konuşulduğu ve insanların açık bir şekilde tercihlerini paylaştıkları sosyal medya bugün gençleri doğrudan etkileyen bir araçtır. Dolayısıyla Z kuşağı ergenlik döneminde en fazla aile, değer, din ve kültürel eğitimden daha fazla sosyal medya araçlarındaki influencer etkisi altındadır. Bütün bu bilgiler ışığında; bu araştırmanın amacı, Z kuşağının sosyal medya araçları aracılığıyla oluşturduğu yoğun influencer etkileşiminin dini ve kültürel değerlere olan etkilerini araştırmaktır. Bu araştırmanın önemi, Z Kuşağı ile infleuncer etkileşiminin dini ve kültürel değerlere olan etkisine (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  26. Karl Popper'ın Yönteminde Hipotetik-Dedüktif Formun Bilimsel İnşası.Ozun Cetinkaya - 2014 - Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 1 (19):103-119.
    Bu çalışmada bilginin kazandığı doğru nitelemesi ve bilimsel bilgide doğrunun bir dogma haline gelmesi, kökenleriyle birlikte tartışılacaktır. Bu hususta Karl Popper'ın yanlışlamacı bilim imgesinin anlatıldığı bu çalışmada ikili bir yol izlenecektir. İlki; Popper'ın neye, neden karşı çıktığı üzerine, ikincisi ise bu karşı çıkış sonucunda açılan boşluğun nasıl doldurulduğudur. Dolayısıyla birinci aşama Popper açısından geleneksel imgeye yapılan bir kritik niteliğinde olurken, ikinci aşama ise Poppercı bilim imgesinin serimlendiği bölümü oluşturacaktır. Nihayetinde Popper yenilikleriyle bilimsel düşünüşe yeni bir soluk getirirken, son bölümde (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  27. Yaşam Piyangosu.John Harris - 2022 - Ethos: Dialogues in Philosophy and Social Sciences 15 (1):19-28. Translated by Bilhan Gözcü, Şeyma İmamoğlu, Remziye Hatice Sarıyar, Esma Nur Ülker, Alper Yavuz & Selman Yerinde.
    Bu yazı organ nakli ile ilgili şu soruyu ele almaktadır: Doktorlar sağlıklı bir kişinin organlarını alarak organ nakline gereksinim duyan birden fazla kişinin yaşamını kurtarırlarsa ahlaksal açıdan yanlış bir şey yapmış olurlar mı? Her ne kadar sağlıklı bir insanın organlarını alarak onun ölümüne neden olmak kabul edilemez görünse de bunu yapmamanın daha çok sayıda kişinin ölümüne neden olacağı düşünülürse ortada araştırılmaya değer bir soru olduğu görülür.
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  28.  14
    Memlûk Devleti’nin Oluşum Yıllarında Hizipsel Mücadele Bağlamında İktidar Değişimi.Yusuf Ötenkaya - 2023 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 27 (3):826-849.
    Memlûk Devleti’nin kuruluş yılları ile ilgili literatürde pek çok çalışma mevcuttur. Bunlar genellikle sultanların memlûk kökenli olmalarından dolayı devletin meşruiyeti meselesini merkeze almaktadırlar. Memlûkların bu sorunu aşmak için kendilerini İslam’ın koruyucuları kimliğiyle öne çıkardıkları anlatılmaktadır. Bu anlatıma göre İslam’ın koruyucusu olmak ileride kuracakları müstakil devletlerini meşrulaştıracaktı. Ancak bu argüman, devletin oluşumunu büyük oranda Haçlı-Moğol saldırıları gibi dışsal unsurlara karşı yapılan başarılı mücadelelere bağlamaktadır. Bu durum Memlûk Devleti’nin oluşumunun ardında yatan pek çok nedenin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Devletin dışsal (...)
    No categories
    Direct download (5 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  29.  15
    The Possibility of The Self-Limited God Imagine and Mu‘tazila.Zeynep Önder Demi̇rer - 2021 - Kader 19 (2):600-630.
    İnsanın özgür iradesinin ispatı problemine yönelik çözüm denemelerinden biri Tanrı’nın kendisini gönüllü olarak sınırlaması anlamına gelen ilahi kendini sınırlama (divine self-limitation) yaklaşımıdır. Yahudi ve Hıristiyan teolojilerinde görülen bu perspektifle modern dönemde Süreç ve Kuantum felsefelerinde karşılaşılır. Bu çalışmada ilgili düşünce biçimi, Mu‘tezilî bilincin düşünce biçimiyle kıyaslanmıştır. Öncelikle Tanrı’nın kendini sınırlamasının imkânı, sınır teorisi varsayımıyla sorgulanmıştır. Buna göre ‘sınır’ evrene ve insana ‘yasa’ olarak içkindir. Evren de insan da fiziksel, kimyasal, biyolojik vd. yasalara/sınırlara tâbidir. Bu yasaların yaratıcısı olarak Tanrı da sorumluluğun (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  30.  3
    Nedensellik ve Hesaplayıcı Düşünme: Heidegger’e İbn Sîn'cı Bir Cevap.Selami Varlık - 2024 - Nazariyat, Journal for the History of Islamic Philosophy and Sciences 10 (1):1-32.
    Heidegger, şeylere bağlanmamaya izin veren meditatif düşünme ile onlarla araçsal ve çıkarcı bir ilişki kuran hesaplayıcı düşünme arasında bir ayrım yapar. Ona göre yeter neden ilkesi, mevcut şeylere hükmetmenin temel yoludur. O, metafiziğin varlık-mahiyet ayrımını da hazır varlık fikrine hizmet eden bu nedensellik paradigmasına indirger; zira Hristiyanlık’ın yaratma kuramı bu ayrımı Yunan felsefesinden uzaklaştıramamıştır. İbn Sînâ ise, İslâm’ın yoktan yaratma kuramını sahiplenerek, yaratılmış dünyanın özüne ontolojik bir fakirlik yerleştirir, zira her şey varlığını kendinde zorunlu varlığa borçludur. Kendinden başkasıyla zorunlu (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  31.  10
    Birden Bir Çıkar Ne Demek? İbn Sîn', Behmeny'r ve Fahreddin er-R'zî’ye Göre Müb'has't’taki Bir Kuralı.Davlat Dadikhuda - 2020 - Nazariyat, Journal for the History of Islamic Philosophy and Sciences 6 (2):67-94.
    İbn Sînâ, sonrakilerden bazılarının kâide-i vâhid veya “bir kuralı” (BK) olarak adlandırdığı şeyin sıkı bir savunucusudur. BK’nın ana fikri şunu ifade etmektedir: Birden, doğrudan, yalnızca bir ortaya çıkar. İbn Sînâcı bu kuralın ikincil literatürdeki tartışması genellikle onun hususi bir uygulama alanı yani, sudûr meselesiyle sınırlıdır. Sonuç itibarıyla, BK’nın ne anlama geldiği ve İbn Sînâ’nın onu neden savunduğu kesin değildir. Bu yazıda ben bu meseleyi iki şey yaparak çözmeye çalışmaktayım: Bunlardan biri tasavvur, diğeri ise tasdik açısındandır. İlkin, sadece BK’nın terimlerinin, (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  32.  6
    Fizikten Metafiziğe: Ön-Sokratik Sokrates ve İkinci Yolculuğu.Muharrem Hafız - 2021 - Felsefe Arkivi 55:17-33.
    Phaidon diyaloğunda Sokrates, dostlarıyla birlikte ruhun ölümsüzlüğü üzerine konuştuktan sonra, Kebes’in itirazı üzerine ona doğru dönerek hakikati arayış yolculuğunda kendi hayat hikayesi ve tecrübesini paylaşır. Kebes’e göre ruhun bu dünyadan önce var olması, sonrasında da varlığını sürdüreceği anlamına gelmez. Ayrıca ona göre bedenden bedene dolaşan ruh, bu dolaşımla yok olup gider ve bu nedenle ölümsüzlük diye bir şeyden bahsedilemez. Bu bağlamda Sokrates, ruhun ölümsüzlüğüne ilişkin Kebes’in itirazını ele almanın zorluğuna işaret eder ve bu meselede oluş ve bozuluşun nedeninin araştırılması gerektiğini (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  33.  6
    Türk-i̇sl'm geleneği̇ mezar taşi ki̇tabeleri̇nde i̇sti̇f (19.Yüzyıl ve sonrası).Fatih Sultan Demir & Abdulkadir Dündar - forthcoming - Dini Araştırmalar.
    Mezar yapımı insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insandan beri var olan bu yapı, her toplumun kendi gelenek ve inançları doğrultusunda farklı şekillerde tezahür etmiştir. Bu çalışma Türklerin tarih boyunca insana vermiş oldukları değerin bir göstergesi olarak mezar taşı kültürünün son dönem uygulamaları hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla 19. yüzyıl ve sonrası Osmanlılarda mezar taşlarının almış olduğu şekilsel değişimler ve hüsn-i hattın uygulama biçimleri örnekler üzerinden verilmiş, araştırmaya konu olan yüzyılı temsilen iki mezar taşı detaylı incelenmiştir. Çalışmanın problem durumu “Yazı mezar (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  34.  4
    İsl'm Hukukunda Sevm ale’s-Sevm (Pazarlık Üzerine Pazarlık).Mustafa Ünal - forthcoming - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi.
    Sosyal bir varlık olan insanlar, tarih boyunca birbirleri ile alışveriş yapma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu alışverişler, genellikle satış akdi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Satış akitlerinin kurulmasında en yaygın görülen yöntem ise pazarlık usulü ile gerçekleştirilen müsâveme yöntemidir. İnsanlar satış akdini kurarken, akdin unsurları üzerinde pazarlık yaparak bir anlaşmaya varmışlardır. İslâm hukuku bu yöntemin sınırlarını belirlemiştir. İnsanların birbirlerinin haklarını ihlal etmeden pazarlık yapabilmelerini sağlayacak düzenlemeler getirmiştir. Doğrudan doğruya naslar ile insanların satış akdini kurarken bu sınırlara dikkat etmesi gerektiği emredilmiştir. Bu durum hem şahsi zararların (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  35.  13
    Uluslararasi İLi̇Şki̇Lerde Çevreyi̇ Merkeze Taşimak: Temel Yaklaşimlar Ve Tartişmalar.Çağlar Söker & Erdem Özlük - 2018 - Akademik İncelemeler Dergisi 13 (1):227-262.
    Bu çalışma Uluslararası İlişkiler’de (Uİ) çevrenin neden disiplinin periferisinde yer aldığını “sorun çözücü ve eleştirel” yaklaşımlar ayrımı üzerinden sorgulamaktadır. Disiplindeki sorun çözücü yaklaşımlar, çevreyi sadece bir “sorun” olması durumunda dikkate alan ve mevcut küresel sistem içinde çözümler arayan yaklaşımlardır. Eleştirel yaklaşımlarsa çevre sorunlarının ötesinde daha “iyi” bir dünya yaratmak için sürdürülebilir bir sistem oluşturma amacını taşıyan; bu yüzden sistemin yeniden yapılandırılması gerektiğini ileri sürerek ulusal ve uluslararası politik, ekonomik ve toplumsal düzeni sorgulayan yaklaşımlardır. Bu bağlamda öncelikle “çevresel güvenlik” ve (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  36.  12
    Türki̇Ye-Suri̇Ye İLi̇Şki̇Leri̇Nde Bi̇R Kirilma Noktasi: Eki̇M 1998 Kri̇Zi̇ Veya di̇Ğer Bi̇R İFadeyle “İLan Edi̇Lmemi̇Ş Savaş”.Özkan Gökcan - 2018 - Akademik İncelemeler Dergisi 13 (1):169-198.
    Türkiye-Suriye ilişkilerinin son 40 yıllık seyrine baktığımızda en önemli kırılma anlardan birinin 1998 yılının Ekim ayında yaşandığını söylemek mümkündür. 1990’lı yılların ilk yarısında imzalanan güvenlik protokollerine rağmen Suriye’nin PKK faaliyetlerine desteğini sürdürmesi ve Abdullah Öcalan’ın Suriye topraklarında ikamet ediyor olması, 1998 sonbaharında iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmiştir. Ekim 1998 Krizi'nin Adana Mutabakatı'nın imzalanması ile son bulması, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin kapılarının aralanmasına neden olmuştur. Bu çalışmada PKK faaliyetlerinin Türkiye-Suriye ilişkilerinde oynadığı inşa edici rol, Ekim 1998 Krizi üzerinden (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  37.  12
    Britanya'daki Genç Sünnî Müslümanların Dini Otoriteye Karşı Tutumu.Aydın Bayram - 2022 - Atebe 8:1-24.
    Britanya'daki tüm Müslüman toplumu için tek bir dini otoritenin olmaması, etnik ve mezhepsel farklılıklara bağlı olarak pek çok dini otoritenin oluşmasına neden olmaktadır. Britanya’daki Müslüman topluluklar genelde etnik ve mezhepsel kimlikler etrafında kümeleştiklerinden ötürü camileri ve dini otoriteyi de buna göre oluşturmuşlardır. Bu makale, Britanya doğumlu genç Sünnî Müslümanlar için dini otoritenin ne olduğunu araştırmaktadır. Bu çalışmada kullanılan veriler Britanya’nın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Leeds şehrinde, etnografik bir çalışmayla 18-30 yaş aralığındaki genç- Sünni Müslümanlarla yapılan mülakatlardan elde edilmiştir. (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  38.  15
    Kültürel deformasyonda teknoloji̇ni̇n i̇zleri̇.Nazmi Avci & Damla Topçu - 2019 - Tabula Rasa: Felsefe Ve Teoloji 31:115-127.
    Teknoloji olgusu, bir taraftan toplumun ihtiyaçlarını karşılamakta diğer taraftan da toplumda bir kültür deformasyonuna neden olmaktadır. Teknolojinin; televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlar aracılığıyla toplumda değişim ve dönüşümlere neden olduğu görülmektedir. Son zamanlarda özellikle genç nüfus arasında, sosyal medyanın etkisi söz konusu olmakta ve bu durum kültürel bir deformasyona neden olmaktadır. Toplumun temeli olan ailede dayanışma ilişkilerinin giderek zayıflamasında, yeni neslin iletişim dilinde meydana gelen bozulmalarda, toplumun tek boyutlu bir insan haline dönüşmesinde, gelenek ve göreneklerde meydana gelen (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  39.  28
    Kültürel deformasyonda teknoloji̇ni̇n i̇zleri̇.Nazmi Avci & Damla Topçu - 2020 - Tabula Rasa: Felsefe Ve Teoloji 33:109-118.
    Teknoloji olgusu, bir taraftan toplumun ihtiyaçlarını karşılamakta diğer taraftan da toplumda bir kültür deformasyonuna neden olmaktadır. Teknolojinin; televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlar aracılığıyla toplumda değişim ve dönüşümlere neden olduğu görülmektedir. Son zamanlarda özellikle genç nüfus arasında, sosyal medyanın etkisi söz konusu olmakta ve bu durum kültürel bir deformasyona neden olmaktadır. Toplumun temeli olan ailede dayanışma ilişkilerinin giderek zayıflamasında, yeni neslin iletişim dilinde meydana gelen bozulmalarda, toplumun tek boyutlu bir insan haline dönüşmesinde, gelenek ve göreneklerde meydana gelen (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  40.  18
    Hegel'den Sonra : 1840-1900 Yılları Arasında Alman Felsefesi.Frederick C. Beiser & Soner Soysal - 2018 - İstanbul, Turkey: Hil Yayınları.
    Felsefedeki normal dönemler felsefenin belirlenmiş ve uzlaşılmış bir tanımının olduğu filozofların kendi disiplinlerinin ve onun içerdiği görevlerin doğası hakkında genel bir mutabakata sahip oldukları zamanlardır Devrimci zamanlar ise böyle bir tanımın olmadığı felsefeye ilişkin çelişen kavramsallaştırmaların olduğu zamanlardır Bu tanımlara göre geç on sekizinci erken on dokuzuncu ve geç yirminci yüzyıllar normal zamanlardı Bununla birlikte on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı devrimciydi Çünkü bu dönem belirlenmiş ya da uzlaşılmış bir felsefe tanımının olmadığı disipline ilişkin çelişik birçok kavramsallaştırmanın olduğu bir dönemdi Filozoflar (...)
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  41.  99
    Thomas Nagel’ın 'Fizikalizm' ve 'Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir' Makalelerinin Bilince Nesnel Bir Açıklama Verme Arayışı Açısından Kıyaslanması.Serdal Tümkaya - 2017 - Beytulhikme An International Journal of Philosophy 7 (1):23-41.
    Thomas Nagel’ın “Yarasa Olmak Nasıl bir Şeydir” makalesi ve “Hiçbir Yerden Bakış” adlı kitabı aşırı derecede alıntılanmış iki eserdir. Buradaki argümanlar sıklıkla bilincin öznel boyutunun nesnel-bilimsel bir açıklamasının tümüyle yapılabilmesinin mümkün olmadığını gösteren, veya fizikalizmin sıkıntılarını dile getiren, veya düpedüz fizikalizmin bir reddi olarak algılanmış veya kullanılmışlardır. Bu çalışmamda her üç algının da, değişen oranlarda, hatalı olduğunu savunuyorum. Tezimi savunabilmek için, söylediğim üç ana yorumun, her birini özetliyor ve bunların her birinin neden yanlış olduğunu gösteriyorum. Böylelikle Nagel’ın ana projesi (...)
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  42.  76
    Görüngüsel Muhafazakarlık: Genel Bakış ve Bazı Yaygın Eleştirilere Alternatif Yanıtlar.Utku Ataş - 2023 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 10 (2):34-52.
    Turkish Epistemoloji rasyonel inançların felsefi analizini konu edinmesi nedeniyle gerekçelendirme edimine merkezi bir önem atfeder. Gerekçelendirme kişinin bir önermeye inanmak için gerekçeye sahip olunmasını sağlayan koşul veya koşullar dizisinin tespit edilmesini içerir. İnançlarımızın birçoğunun çıkarımsal olmayan gerekçelerinin bulunduğu şeklindeki ılımlı/yanılırcı temelci perspektifle uyum sağlayan bir gerekçelendirme teorisi olarak Michael Huemer tarafından ortaya konan görüngüsel muhafazakarlık ilkesi, bu türden bir koşulu tanımlar. GM formülasyonuna göre eğer S’ye p olarak görünüyorsa, çürütücü etmenlerin yokluğunda S’nin p’ye inanmak için en azından bir dereceye kadar (...)
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  43.  13
    Stalin Dönemi (1928-53) Sovyet Tarih Yazımında Türkistan_Orta Asya.Alter Kahraman - 2023 - Akademik İncelemeler Dergisi 18 (1):157-174.
    Bu makale Sovyet tarihçiliğinde milliyetler meselesini ve bağlantılı olarak tarih yazımındaki değişimleri incelemektedir. Sovyetler Birliği’ndeki politik, sosyal, iktisadi ve askeri değişimler ve kırılmalar tarihsel çalışmaların ve tarih yazımındaki milliyetlere yönelik söylemin değişmesine neden olmuştur. Diğer bir deyişle, söylem değişimleri siyasi gelişmeleri takip etmiş ve siyasi önceliklere göre değişmiştir. Sovyet tarih yazımında dönemselleştirme, Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin yerel milliyetçiliklere yönelik politikalarını nasıl değiştirdiğine ve buna uygun olarak Sovyet tarihçiliğinin milliyetler meselesiyle ilgili söylemlerindeki değişime atıf yapmaktadır. Sovyet tarih yazımında milliyetler meselesi (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  44.  9
    Afet Riski Bulunan Yerlerde Afete Karşı Dirençlilikte Belediyelerin Rolü.Murat Özler - 2023 - Akademik İncelemeler Dergisi 18 (2):421-443.
    Afetler doğal ve insan orijinli olay ve olguların sonucu olarak ortaya çıkan ve insan toplumları ve yerleşim yerleri üzerinde can ve mal kaybı yaratarak zararlar meydana getiren olaylardır. Afetlerden topyekun kaçış söz konusu olmasa bile afete neden olan olay ve olgulara karşı yürütülecek risk azaltma önlemleri ile afet yönetimi mümkün olabilecektir. Yüksek düzeyde risk ile mücadelede başarı şansı düşük iken azaltılmış risk ile mücadelenin başarısı daha yüksek olacaktır. Diğer yandan, toplumu oluşturan bireylerin eğitimi ve bu konuda toplumsal direncin, afet (...)
    No categories
    Direct download (3 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  45. Nesnel fenomenoloji projesi aracılığıyla Thomas Nagel, bilinci nesnel bir șekilde açiklamay çalișir.Serdal Tümkaya - 2017 - Ethos: Dialogues in Philosophy and Social Sciences 10 (2).
    Thomas Nagel’ın “Hiçbir-Yerden Bakış Açısı” adlı kitabı çok alıntılanmış bir eserdir. Buradaki argümanlar sıklıkla bilincin nesnel-bilimsel bir açıklamasının yapılabilmesinin, en iyi ihtimalle, önündeki büyük ve yapısal sorunların dile getirilişi veya tümüyle imkansız olduğunu gösteren akıl yürütmeler olarak algılanır. Bu iki yanlış algıyı özetlememin ardından her ikisinin de neden hatalı olduğunu gösteriyorum. Bunu yaptıktan sonra her iki hatanın nedenlerini birden yaratan ortak bir neden daha olduğunu gösteriyorum. Bu nedenin Thomas Nagel’ın nesnel fenomenoloji önerisinin ya belirsiz veya saçma bulunarak bir (...)
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  46.  12
    Tamamlanmamış Bir Proje Olarak Viyana Çevresi Felsefesi: Düşünsel - Tarihsel Bir Arkaplan Soruşturması.Funda Neslioğlu-Serin - 2015 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 2 (1):45-60.
    Viyana Çevresi, sunduğu program ve felsefe-bilim ilişkisine dair görüşleriyle 20. yüzyıl felsefesinin kurucu unsurlarından biridir. Viyana Çevresi felsefesini tarihsel bağlamından bağımsız olarak, mantıkçı olguculuk ve benzeri birtakım kavramlarla sınırlı anlama girişimleri, çevrenin gerçekte nasıl bir program önerdiğinin kavranmasını güçleştirmiştir. Hatta bu tür girişimler, Viyana Çevresinin metafiziğe ilişkin savlarından da yola çıkarak, çevrenin programının, toplumsal ve insani olanı dışlayıcı bir öze sahip olduğu biçiminde yorumlanmasına neden olmuştur. Bu yazıda, Viyana Çevresinin bilim ve felsefeye dair sunduğu programın, günümüz felsefesinin biçimlenmesinde etkin (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  47.  47
    Hanefî Mezhebi’nin Kurucu İmamlarından Biri Olan Züfer b. Hüzeyl’in İstihsana Yaklaşımı.Adem Çiftci - 2018 - ULUM Journal of Religious Inquiries 1 (1):35-64.
    Mezheplerin teşekkül etmeye başladığı ilk dönemlerden itibaren istihsanın bir istidlal yöntemi olup olmadığı tartışılagelmiştir. Bu tartışmaların temelinde kavramsallaşma sürecini henüz tamamlamamış olan istihsan teriminin çağrıştırdığı keyfiliğin/sübjektivitenin etkisi çok fazladır. Bu yüzden istihsanı bir yöntem olarak benimseyenler, ağır ithamlara maruz kalmışlardır. İstihsanı benimseyenlerin başında Hanefî hukukçular gelmektedir. Öyle ki istihsan yöntemi Hanefî mezhebiyle anılır hale gelmiştir. Bununla birlikte mezhebin önde gelen temsilcilerinden biri olan ve kıyas metodunu kullanmasıyla ön plana çıkan Züfer b. Hüzeyl’in istihsana yaklaşımıyla ilgili iki farklı yaklaşım tespitedilmiştir. Yaptığımız (...)
    No categories
    Direct download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  48.  27
    ABD’deki İslam ve İslam Felsefesi Çalışmalarına Genel Bir Bakış.Yunus Kaplan - 2019 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 23 (1):563-579.
    Sahip olduğu akademik imkânların ve başta İngilizce olmak üzere birçok dilde uluslararası yayınların çokluğu nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki İslam çalışmaları yoğun, üretken ve dünya genelinde ilgiyle takip edilen bir alandır. Ancak Batı’daki üniversitelerin genelinde olduğu gibi Amerikan üniversitelerinde de İslam felsefesi/tarihi çalışmaları oldukça zayıftır. Bu makalede öncelikle geçmişten günümüze İslam çalışmalarının ABD’deki durumu tasviri bir metotla ortaya konulmakta ve İslam Felsefesinin ABD’deki İslam çalışmaları içerisindeki zayıf konumu sorgulanmaktadır. İkinci olarak Post-Oryantalist süreçte İslam Felsefesi çalışmalarında öne çıkan isimler ve çalışmaları değerlendirilmektedir. (...)
    No categories
    Direct download (4 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  49.  5
    Nurettin Topçu’nun Demokrasi Kavramına Yönelik Eleştirisi.Can Karaböcek - 2021 - Felsefe Arkivi 54:49-61.
    Yirminci yüzyıl Türk düşüncesinin Anadolucu milliyetçiliğinin önemli bir figürü olan Nurettin Topçu’nun ahlak, din ve irade ve eğitim konusundaki görüşleri oldukça sık irdelenmiş ve bu alanda düşüncesinin özgünlüğünü ortaya koyan pek çok çalışma olmasına rağmen onun parlamenter demokrasi fikrine yönelik görüşlerini ele alan çalışma sayısı pek fazla değildir. Topçu’nun benimsediği Anadoluculuk fikri 20. Yüzyılın başında ortaya çıkmış bir düşünsel akımdır ve farklı Anadoluculuk ekollerinin varlığından söz edilebilir. Topçu’nun ruhçu milliyetçi sosyalist bir Anadoluculuk fikrini savunması, onu diğer milliyetçi yaklaşımlardan farklı kılmaktadır. (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  50.  2
    Erken Dönem Stoa Düşüncesinde Erdem.Melike Molacı - 2021 - Felsefe Arkivi 54:1-28.
    Stoacılığın “doğaya uygun yaşamak” ifadesinde dile gelen meşhur düsturu, doğanın, uygunluğun ve yaşamın anlamıyla yakından ilgilidir. Bu kavramların mahiyeti ereğin “doğaya, akla ve erdeme uygun yaşamak” şeklinde genişletilmesini sağlar ve bu haliyle erek, Stoacı felsefe bölümlerinin tümüne sirayet eder. Doğanın fizikle, uygunluğun da mantıkla olan bağlantısı, erdemi de etikle ilişkilendirmeyi sağlar ve Stoa etiği bütünüyle erdem araştırmasına adanmış gibi görünür. Pek çok Antikçağ filozofu gibi erdemi yetkinlik ya da tamamlanma olarak düşünen Stoacılar, insanın iyisinin ve nihai ereğinin erdemli bir yaşam (...)
    No categories
    Direct download (2 more)  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
1 — 50 / 67