Abstract
Epistemoloji alanında bilginin iki temel düşünce üzerinden günümüze kadar geldiği bilinen bir husustur. Bu düşüncelerden ilkini ve en önemlisini oluşturan Platon felsefesi, mutlakçı kanadı temsil edenken Protagoras felsefesi rölativist bir yapıyı dillendirir. Her iki yapı arasındaki karşılaştırmanın birbirinden bağımsız kaynaklardan hareketle yapılamaması, Protagoras felsefesinin açık bir şekilde anlaşılmasını engellemektedir. Çünkü bu felsefenin anlaşılması, muhalif kanatta yer alan Platon’un eserlerinden hareketle gerçekleştirilmektedir. Bu durum, Platon’un hangi Protagoras’ı eserlerinde işlediği sorusunu gündeme getirir. Bu sorunun yanlış anlama veya yanlış aktarma şeklinde iki temel problem üzerinden işlenmesi her iki düşüncenin hem Platon’un eserlerinde hem de söz konusu aktarımların dışında nasıl bir çerçeveye sahip olduğunu tartışmaya açar. Bu çalışmamızın amacı da Platon’un Theaetetus diyalogunda ele aldığı Protagoras felsefesinin tarihsel açıdan gerçek Protagoras’ın düşüncelerine karşılık gelip gelmediğini incelemek ve her iki filozofun ayrıştığı noktaları ön plana çıkarmaktır. Bu noktada temel ayrımın bilgi ve algı kavramları üzerinden ortaya çıktığı ve bu durumun mutlakçı ve rölativist yaklaşımlarla doğrudan ilişkili olduğu belirtilmelidir.